Karadeniz’in Amazonları sepetleri sırtlarında, rengârenk giysileri içinde gülümsüyorlardı yaşama. Dudaklarında bir türkü, hayallerinde bitmeyen sevdaları vardı. Doğu-Güneydoğu Anadolu’nun kadını Ağrı Dağı, Van Gölü, Harran evleri kadar ulaşılmazdı düşlerimde. Orta Anadolu yaylalarında, Kapadokya efsanesinde olduğu gibi, toprağa sımsıkı sarılmış, kayaları, güneşin parlak ışınlarıyla renklenmiş taşları temizleyen kadında tanrısal bir güç vardı. Toprağı bellerken, tohumu serperken bebesi ya karnında ya sırtındaydı. Sessizce ve yürekle taşıyorlardı omuzlarında testilerindeki bulanık kirli suları. Karın suya dönüştüğü kovuklardan taşırken aşklarını, sevdalarını anlatan yanık türküleri yansıyordu dağlardan.
Tandır başındaydı, ocak başındaydı kadın. Una bulanmış, hamur yoğuran elleri ile pişirdikleri mis kokulu sıcacık ekmeklerle yaşama yaşam katıyorlardı. Koyunlarını sürüye katan da onlardı. Onları hayranlıkla izlediğimi görünce sıcacık gülüşleriyle, bana sallanan elleri nasıl unutabilirim?
Sohbetleri de gülüşleri gibi içtendi. Konukseverdiler. Mutlu heyecanla paylaştıkları ekmekleri kadar yöresel aşları da kutsaldı benim için.
Çocuklarını muayene ederken, dertlerini dinlerken Anadolu hekimi olmanın gururu ile donanıyordum. Onları mutlu etmenin güzelliğini yine onlarla paylaşıyordum. Tanrının ödülüydü bu çalışmalar benim için.
Yıllar sonra okuma yazma öğrenebilme şansını yakalayan kadın azimliydi. Kaybettiği zamanı yakalayabildiği için de bir o kadar heyecanlıydı. Çıkrıkta eğirdiği, boyadığı, renkli iplikleri işleyen, sazıyla, sözüyle, sanatıyla doruklanan kadın kutsal bir varlıktı Anadolu topraklarındaki yaşam için. Yeni ufuklarda yakalayacağım kadınlarımızın öykülerini. Usanmadan yazacağım, tanıdıkça, gözledikçe, dinledikçe yazacağım. Satırlara satırlar ekleyeceğim. Bitmeyecek eklemelerim biliyorum. Anadolu kadınını ciltlere sığdırabilir miyim diye düşünürüm hep.
Anadolu’da Kadın Bir Başka Güzel
Töresel giysisinin içinde başka güzel
Sürmeli gözleriyle hızmalı başka güzel
Gün ağarırken kalkıp sürüye koyun katan
Tozlu yollar aşarak sularını taşıyan
Gece gündüz didinip yaşamı yaşam yapan
Özverili öyküsü güzelden öte güzel
Hamuru yoğururken, çocuğu doğururken
Ocakta aş pişirip erini doyururken
Toprağı işleyerek tohuma yaşam veren
Nasırlı elleriyle hasatta başka güzel
El emeği, göz nuru döküşü başka güzel
Renkli hayallerini örüşü başka güzel
İpliğe dans ettirten nakışı başka güzel
Özenle sergileyip bakışı başka güzel
Kalem tutan eliyle yazışı başka güzel
Oturup sohbet eden diliyle başka güzel
Okuyup yazan azmi gücüyle başka güzel
Savaşta silah tutan cephelerde çarpışan
Öğrenip eğiterek kendini bile aşan
Evreni kucaklayan aklıyla başka güzel
Değeri bilinmese kuma getirilse de
Duyguları çiğnenip aşkı bitirilse de
Hüzünlü bakışıyla susuşu başka güzel
Dost ellerle uzanıp tutuşu başka güzel
Sazıyla başka güzel sözüyle başka güzel
Sanatın zirvesinde sahnede başka güzel
Doğarken başka güzel yaşarken başka güzel
Tanrının yarattığı kadın bu başka güzel...
Töresel giysisinin içinde başka güzel
Sürmeli gözleriyle hızmalı başka güzel
Gün ağarırken kalkıp sürüye koyun katan
Tozlu yollar aşarak sularını taşıyan
Gece gündüz didinip yaşamı yaşam yapan
Özverili öyküsü güzelden öte güzel
Hamuru yoğururken, çocuğu doğururken
Ocakta aş pişirip erini doyururken
Toprağı işleyerek tohuma yaşam veren
Nasırlı elleriyle hasatta başka güzel
El emeği, göz nuru döküşü başka güzel
Renkli hayallerini örüşü başka güzel
İpliğe dans ettirten nakışı başka güzel
Özenle sergileyip bakışı başka güzel
Kalem tutan eliyle yazışı başka güzel
Oturup sohbet eden diliyle başka güzel
Okuyup yazan azmi gücüyle başka güzel
Savaşta silah tutan cephelerde çarpışan
Öğrenip eğiterek kendini bile aşan
Evreni kucaklayan aklıyla başka güzel
Değeri bilinmese kuma getirilse de
Duyguları çiğnenip aşkı bitirilse de
Hüzünlü bakışıyla susuşu başka güzel
Dost ellerle uzanıp tutuşu başka güzel
Sazıyla başka güzel sözüyle başka güzel
Sanatın zirvesinde sahnede başka güzel
Doğarken başka güzel yaşarken başka güzel
Tanrının yarattığı kadın bu başka güzel...
17 Aralık 2002 / İstanbul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder